22 Aralık 2012 Cumartesi

Çeyrek asırlık gururumuz: Pentagram


Türkiye’nin, bana göre, tek heavy metal grubudur Pentagram ya da yurt dışında bilinen ismiyle Mezarkabul. İlköğretimin son demlerine girerken bana müzik CDlerini hibe eden amcam, bir CD’nin içerisine o güne kadarki tüm Pentagram albümleri atmış. Tabi o zamanlar sadece Türkçe müzik dinlediğimden, ilk albümleri olan Trail Blazer şarkılarını hiç dinlemedim. Pentagram’a Unspoken ve Anatolia albümleriyle başladım. İlk başta sözleri için dinlediğim şarkılar, sonradan sadece müzikleri için dinlediğim şarkılar haline dönüştü. Dinleyenler bilecektir, Anatolia’da adı üstünde Anadolu ezgileri var. Aşık Veysel’den Şeytan Bunun Neresinde ve Uzun İnce Bir Yoldayım’ın metal düzenlemeleriyle, “Çağrı” filminin soundtracki olarak akıllara kazınan müziğiyle giren 1000 In The Eastland albümün öne çıkanları olmuştu. İlk başlarda “Satanist” grubu olarak hedef gösterilen grup, Bir şarkısıyla tüm ezberleri bozup tabiri caizse bir dumur yaratmıştı.



Sözleri bir kenara bırakacak olursak; Pentagram adeta bir müzik fabrikası oldu. Hakan Utangaç ve Cenk Ünnü tarafından temelleri atılan grup, Tarkan Gözübüyük ve rahmetli Ümit Yılbar’ın katılmasıyla ilk kadrosunu oluşturdu. İlk ciddi sahne deneyimlerini ise Moda’da bir düğün salonunda 200 kişiye verdikleri konserle yaşadılar. Kayıtlara “Efsane Moda Konseri” olarak geçen performansın detaylarını öğrenmek için herhangi bir arama motoruna efsane moda konseri yazmanız yeterlidir. Bu konserden sonra grup sahne performanslarına devam etti. 1990 yılında Ümit Yılbar’ın gruptan ayrılmasının ardından Murat Net kadroya dahil oldu ve ilk albüm olan Pentagram çıktı. Albüm 30.000 sattı ve bu bir rekordu. Albüm sonrası yurt dışı performanslarına da başlayan grup yeniden eleman değişikliğine gitti ve Murat Net’in yerine Bartu Topbaş ile Demir Demirkan gruba katıldı. Toptaş’ın İsveç’e gitmesi üzerine Ogün Sanlısoy mikrofonu devraldı. 1992’de Trail Blazer albümünü çıkaran grup, tarzını iyice pekiştirmiş ve kabul ettirmişti. O sıralar askerde olan eski üyelerden Ümit Yılbar’ın Siirt’te teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşmesinin ardından, albümde yer alan “Fly Forever” şarkısı O’na ithaf edildi. Demir Demirkan’ın Amerika’ya gitmesinin ardından uzun yıllar değişmeyecek olan vokal Murat İlkan gruba katıldı. Demir Demirkan 2 yıllık bir aranın ardından tekrar gruba dahil oldu ve 1997 yılında Anatolia albümü gönülleri fethetmeye geldi. Popçular Dışarı ve Bir albümlerini arka arkaya yayınlayan grupta Demir Demirkan artık yoktu. Onun yerine Metin Türkcan geldi. 2001’de Unspoken ile yeniden hayranlarına merhaba diyen grup, Bu albümden sonra 11 yıl suskun kalacak olan grup, 2007 yılında 20’nci konseri vermiş ve bunu DVD formatında piyasaya sürmüştür. Bu esnada Ogün Sanlısoy gruptan ayrıldı ve solo olarak kariyerine devam etti. 2010 yılında Murat İlkan’ın rahatsızlığı sebebiyle boşalan vokal koltuğuna Gökalp Ergen oturdu ve grup Wasteland adlı bir şarkı ile 10 yıl sonra yeniden çalışmalara başladı. 2012 yılında aralarında Wasteland’in de bulunduğu 10 şarkılık MMXII(2012) albümüyle hayranlarına büyük müjdeyi verdi. Sahne performanslarına da yeniden başlayan grup, 25 yıllık tecrübelerini her fırsatta konuşturmaya devam ediyor.



Sonuç olarak; Türkiye’nin en usta müzisyenlerini barındıran/çıkartan Pentagram, çeyrek asırdır ezgileriyle bizden bir müziği dünyaya tanıtmaya devam ediyor. Grup elemanlarının hemen hemen hepsi aynı zamanda prodüktör oldukları için pek çok sanatçının albümlerinde imzalarını görebilirsiniz. Ben ise onları en son 2008’de geldikleri Eskişehir’de tekrar görmenin ümidiyle, ilgiyle izlemeye devam ediyorum. Hem Türkçe hem de İngilizce şarkılar barındıran Pentagram albümlerini henüz dinlemeyenler varsa eğer, çok şey kaçırmadınız dostum. Her şey bir tık ötede. Müzikli güzel günlere…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder