Ceyl’an Ertem’i ne kadar sevdiğimi bilenler bilir. Aslında
her şey Peyote’nin Eskişehir’e şube açmasıyla başladı. 13 Haziran 2012 Ceyl’an
Ertem konseri vardı. Tarz-mekân ayırmadan her konseri gidip iş gereği
çektiğimiz için Ceyl’an Ertem’i de atlamadık tabii. Konu müzik olunca bende
akan sular durur. Sanatçı konser vermeden önce tüm albümlerini dinler,
sahnedeki performansıyla karşılaştırırım. Bugüne kadar sevdiğim-sevmediğim pek
çok şarkıcı/grup bu konuda bana büyük hayal kırıklıkları yaşattı. Ceyl’an
Ertem’de ise durum çok farklıydı. Ne hikmetse konser öncesi ne şarkılarını
dinleyebildim ne de fotoğraflarına/videolarına göz gezdirebildim. Mekâna
gittiğimizde konser yeni başlamıştı. Önce fotoğraflarımızı çektik ve
dinlemeye-izlemeye başladık. Sahnede bir an bile durmayan, şarkılarına
jestlerini mimiklerini özgünce katan bir kadın vardı. Bu özgünlüğü, O’nu ilk
kez dinleyenler tarafından genellikle olumsuz karşılanır. Ama O, bunlara hiç
aldırış etmez. Çok güzel bir lafı vardır: “Sahnede şarkı söylerken deviniyorum.
Bunu yalnız yapmıyorum. Orkestramla, dinleyenlerimle hep birlikte deviniyoruz.
Bundan güzeli yok.” Ben O’nun sesini de jestlerini de mimiklerini de ilk dinleyişimde-görüşümde
çok beğendim. Konser sonrası hemen eve geçip şarkılarını dinlemeye başladım. Sahnedeki
sesle bilgisayarımda dinlediğim ses arasından neredeyse hiç fark yoktu. Hatta
sahne performansı albümlerden daha iyi geldi bana. Dinledikçe sevdim, sevdikçe
çevremdekilere dinlettim. Pek çoğu benim gibi çok sevdi. Müzik geçmişi 10 yılı aşkın olan Ertem'i bilenler Anima'dan ve Barana'dan da bilirler. Bir de Ceyl’an
Ertem’le oturup söyleşmek de kısmet oldu. En keyif aldığım söyleşiler arasına
çoktan girerken, kulaklarımız da bu enfes değerin tadını çıkarmaya devam
ediyor. Umarım hep devam eder. Eskişehir’de neredeyse her ay konser veren Ceyl’an
Ertem’le hala tanışmayanlar varsa, Peyote’nin aylık konser bültenlerini
dikkatlice takip edin. Mutlaka Ceyl’an Ertem’i göreceksiniz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder